Mayıs 28, 2009

Another Day in the Life of Mr. Jones




sirkeci-eminönü günleri köprüden karaköye geçmeye özlem..
damla sakızlı türk kahvesi ve bugün, güzel..
,)

Foto: Galata-29 ‎Haziran ‎2008 ‎Pazar- Soida

Mayıs 26, 2009

Ve eve dönerken anlıyorum ki


''self-control'' gerçekten mühim bi olgu.

öfkemi kontrol etmeyi acilen öğrenmeliyim..

  • burada dursun bu şimdilik.

Mayıs 25, 2009

know-how

riding on this know-how
never been here before
peculiarly entrusted
possibly that's all
is history recorded?
does someone have a tape?
surely, i'm no pioneer
constellations stay the same

just a little bit of danger
when intriguingly
our little secret
trusts that you trust me
'cause no one will ever know
that this was happening
so tell me why you listen
when nobody's talking

what is there to know?
all this is what it is
you and me alone
sheer simplicity..

only for our secret..

Mayıs 24, 2009

şarab..


kolay ve kısa süren günlerden giderdik hep.
şimdi dönüp bakıyorum daha hızlı işliyor zaman, çok şey değişti belki de göremiyorum.
ege ve akdeniz hep aynı ama. gezmeye doyamayışım aynı.
sezon açılmamışken gittiğimiz pansiyonlar aynı,
sadece yatak ve klimadan oluşan odalarda:
beyaz çarşaflar aynı kokuyor mesela.
...
göğün nikotin kokan yanında gözlerim yaşardığında,
sığlalar boyu rüzgar vuruyorum suratıma.
cereyan ediyor,
kapı kapanıp ayna kırıldığında,
fötr şapkalı adamlar yerlere dökülüyor.
...
tutup herhangi bir zamanda farklı bakıyorum fotograflara.
dikkat edemediğim tipler görüyorum herhangi bi yerinde.
sonra algıda hiç seçici değildin de sen.
ben yine çağrışımcıyım.
...
dağılmasın bulutlar; bu şehir yağmurlu güzel.
çakıl taşı korkusu sarsın sokağı.
sonra caddeden Impala geçerken buz mavisi,
balkondan seyre dalıp da avucum çenemde..
...
öğle tatilinde gazete okuyan memur bir babanın
geceleyin anahtar sesiyle yatağa giren çocuğu..
yeter sayıda kırılacak eşya yok burada,
daha fazlası yok.
...
ya ben şimdi,
kalkıp bir şişe şarap açıp, içimdekilere döksem.
elime hiç söylemediğim bir şarkı düşse,
avuçlarımı koklasan.
...
ayın 30'unda
otururken kaldırımda çıkıp gelsen,
gülsem,
tereddütsüz sarılıp,
omuzlarını öpsem..


foto: ada vapurunda-istanbul-soida

Mayıs 22, 2009

sandığım şey..

kâbus..
sıçrayarak uyandım,
sokaktan bir ambulans geçiyordu tam da.
siren sesine tahammül edemem ben;
tüylerimi diken diken eder hep.
sonra ezan okunmaya başladı,
saate baktım güç bela doğrularak yatağa oturdum.
uzun süredir sırtım ağrıyor.

Mayıs 19, 2009

sıkıntıdan saçmalamak.

bitirme tezim bitsin artık.


haftalardır yazmaktayım zira canıma tak etti.

Mayıs 18, 2009

kayıtdışı

lanet olsun bana.
hep yaramaz hep illegal.
hep telaş hep sancı

düşmeyelim yalana,

şimdi nefesimi tutuyorum,
rüzgarlar bende kalsın..

Mayıs 13, 2009

sonra

okumakta olduğum son okul da bitiyor.
şimdi:

ben buradaki tüm yaşantılarımı nereye kaldırayım?

gençliğimin en güzel yılları geride mi kalıyor artık?

içimi kaldıran bir şehire dönmek zorunda mıyım?

Mayıs 10, 2009

far from refuge

herhangi bir gece
deliler sokaklarda düşmüş,
tüm naralar
içki şişelerinde eko.

sonra..
en çok da eve giden yolda üşürken,
şimdi avuçlarımızdan kayıp gider.
bir okul boyu,
çuvala girmiş günler boyu,
gecesi gündüzü belli olmayan şehirler boyu..

-içinden ne geçiyor?

Mayıs 03, 2009

Yağmurun Yağması İyidir..

Sonra o gider sesini yıkardı
Telefonda saatlerce seviştiğinden
O diye biri vardı galiba
Ağzı da iyice vardı galiba
Gece çiçeklerinden bir orman
Pejmürde atlar pahasına

Bira içerken saçları uzun
Parmakları korkunç ve kalabalık
Bir gece Aksaray' da hiç unutmam
Yüzümü ellemişti galiba
Denize doğru gittikçe artan
Bu yüz benim yüzümdü olsa olsa

Yakasında kocaman bir düğme
Sevinci bitiştiren acıya
Ayıran kuşkuyu inançtan
Yağmurun yağması iyidir
Bir çerkez mızıkası gibi rengârenk
İki adet kuş çantasında