Eylül 30, 2008

Billie Holiday..



bendeki yeri çok farklı.
o veya bu söyleyenden ayrı.
şimdi buraya bir şarkısını koymak istesem haksızlık olur diğerlerine.
hayatımın belki de hiç unutamayacağımı sandığım ama elbette unutacağım anlarına adanmışlığı var tüm şarkılarının. 1950' lerin ortasında bir yerde sivrilmiş pek tabii o zamanlar şarkılarının kalitesi anlaşılmamış bundan da hep üzüntü duymuş nam-ı diğer ''Lady Day''.. Ella Fitzgerald, Louis Armstrong, Duke Ellington, Carmen Mercedes Mcrea, BB King gibi bir çok isimle ortak çalışmaları mevcut hüznü bünyesinden büyük siyahi.. kendinden sonraki bir çok jazz sanatçısında da hayranlık uyandırdığı ve tarzlarını şekillenmelerinde büyük rol oynadığı aşikâr. başta 'Kaldırım Serçesi' olarak da bilinen Fransız sanatçı Edith Piaf. ne garip kesişen yolları da var. efendim hemen tüm müzik marketlerde kayıtları mevcut. bu arada meraklılarına duyurulur yeni bir albüm çıkarılmış kendi şarkılarının remixlerinden oluşan; Billie Holiday's Remixed & Reimagined..

Eylül 19, 2008

Kafkâ Günlükler


koca yaz bitiverdi işte..
kazak giymeyi özlemiştim ben de zaten. kurs bitti staj bitti.hem artık mustafa amcanın da tadı kalmadı. fena soğuk yaptı hava nitekim.
özledim evimi. dönüş için biletimi aldım bugün. son çayımı içerken gazetesini iade ettiğim çocuğa gülümseyerek teşekkür ettim. farkettim gözlüklerinin altında gülen gözlerini.biraz daha dikkatli bakınca elâ olduklarını da farkettim sonra kendime gelip ne aradığımı bilmeden çantamı karıştırarak kalktım. rüzgar esti ben hırkamı giyerken ve gözlerim yaşardı uzaklaşırken. düşündüm uzun uzun..ne yazık gidiyordum, arkamda bir şehir, şehrin içinde dostlar, bir anne..şehrin içinde yaşanmışlıklar, kahkahalar bırakıyordum. kaçamaklar bırakıyordum caddenin kenarına sanki benim değillermiş gibi. sokak köşelerine bakıyor çizgilerle ilerliyor hep aynı çizgide yürümeye özenerek uçuşan saçlarımı zaptedemezken duvarın üstünde bir çift görüyorum. gayet sürreal sevişirlerken içimden gerçek mutluluklar diliyorum. merdivenlerde çocuğun biri '' aa senin bende fotoğrafların var'' diyerek şaşırıyor. farkında olduğumu söyleyerek devam ediyorum. mustafa amcadayken çekmişti arkadaşımı çekiyorum bahanesi gizli bir edayla. yemiş miydim? tabii ki hayır. umrumda mı? tabii ki hayır.
aslında çok da haksız değildi annem. bazen hatta çoklukla abartıyordum. katı davranıyordum kendime. duygudan eser kalmamış neredeyse. kendimle ilgili hemen her kararım yüzlerce mantık süzgecinden geçiyordu. mutlu muydum?
cevap veremiyorum. sadece spontane günlerden oluşan hayatıma yön bile veremiyorum esasen. en çok sevdiklerimi bile tiksinerek red ediyorum. hiç bir şeyden emin olamamanın duvarına beklentiler adına bir çentik daha..sevilen herşey değişti. kimseler duymadan hem de. dönüşümden öte deyişim o ki ''değişim''. ne yöne bilmeden hem de.

Eylül 15, 2008

galata


kule' nin yüzlerce fotoğrafından yalnızca biri..

Eylül 05, 2008

sirkeci' ye geçerken



veriyorum karşıtı kısıyorum parlaklığı.
evet seviyorum fotoğraf çekmeyi.
bu da dünyanın en kısa süren seferine sahip tramwayı. 573 metrelik mesafeyi 90 sn de aşıyor kendisi. karaköyden tünele nostaljik geçişe yarıyor.

Eylül 02, 2008

..

Last night I dreamt
That somebody loved me
No hope no harm
Just another false alarm

Last night I felt
Real arms around me
No hope, no harm
Just another false alarm

So, tell me how long
Before the last one?
And tell me how long
Before the right one?

The story is old I know
But it goes on
The story is old I know
But it goes on

goes on
And on..
goes on
And on..