Ekim 09, 2011

Ne yani?

Sonra günün birinde zırt diye çıktım gittim. Bu da zor olmadı.
Sonra hiç olduramadığım yerler var resimde. Düşünmeyi bıraktım.
...
Sonra kuzucuklarım evlendi. Mutluluk uluslararası bulaşıcılığa sahip bi olgu. Seviyor, seviliyor olmak herşeyin ilacı. Güzellik; öz ve biçimin akıllsız insanların anlayamayacağı oranda bileşimi.
...
Gel gelelim zaman da çabuk geçiyor. Hava soğuyor, güneş daha erken batıyor ve yine de iç huzur zamanla kendine gelmekte. Dedik ya zaman diye şımarır şimdi her lafın ardından.
...
Nedir bu gözlerdeki boncuk hevesi? Etrafıma dönüp bakıyorum sonra ne kadar da çok ağaç var. Ve nehirler bisikletleri terk etmek için değildir. Zaman pas lekesini sevmez. Bak yine!
...
Hep mi hatırdasın? Olduramadık ya biz seninle şu işleri, hep kalacaksın değil mi orada bir yerde. Tamam herşeyin bir yeri var ama zamanı yok sanki. Ne dedim ben?
...
Gerçek olgusunu en çok kaybettiğim zamanlarda, bir berenin ağaca takılması, yırtık bir kotun saçma sözcüklere boğulması ya da mulen ruj içmek. Didişmeyi özlediğim, bu sana.
...
Sonra Karşı'da bi gün evde oturmuş film izliyoruz neden bilmiyorum bacaklarım titriyor, battaniyeler yetersiz... Özlemek için sevmeye gerek yoktur, paylaşım yeterlidir.
...
Sonra uzaklık fiziksel olduğu kadar içsel de bi mevzu. Ve sen beni unutuyorsun da aslında. Bilmem ki, bilemem.
...
Sen en iyisi bi bardak su ver bana. Yatır beni, ışıklar açık kalsın, uyanınca kapatırım. Belki başımı yatakta bırakırım, sonra sahile inerim olamaz mı?
...
Bence olur.

afili parçalar (madde 81: beni erken öldür)

81. beni erken öldür

Beni al zamanın dışına götür. Biraz sarıl, biraz koru, biraz öp sonra yine sokağa bırak. Elimden tut var olmayan şeylere ekle zihnimin bataklığından kurtar. Beni al Tanrı’nın huzuruna çıkar. Ben de ona diyeyim ki, “Tanrım. Beni olduğum gibi kabul edebilecek bir Tanrı’ya her zaman inanabilirim.” O da bana, “Yürü git o zaman şeytanla görüş huzurumda ne işin var alla alla,” desin. “Kim soktu lan bunu içeri megalomana bak,” diye söylenirken biz şeytanın yanına gidelim. Sen de şeytana de ki, “Şeytan kardeş, sonuçta sen de bir melektin ama iktidar hırsın vardı. Şeytanı şeytan yapan iktidar hırsıdır. Eski günlerini özlüyor musun?” Şeytan da sana, “Sen kaç yaşındasın güzelim?” diye sorsun. “Otuz dört,” de, otuz beş olduğun halde. Şeytanın gözleri dolsun ama çaktırmasın bizi gene zamanın içine sepetlesin. Orada bir çay molası verelim geceyi bekleyelim. O gece beni al kardeşlerinin acılarıyla çarp sonra kendi yaralarına sar. Biraz sustur, biraz soğuk davran, biraz da teyzem ol. Konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan. Sahiden bak. Beni al biraz sarhoş et biraz saçlarına tak biraz da yağmurların peşinden koştur. Beni al erken öldür mutsuzluk uzun sürmez.


ps: yukardaki parça afili filintalardan Emrah Serbes'e aittir.