Ocak 26, 2009

sokak ortasında

yüzümü kaçırıyorum gülerken,
sokak ortasında atışıyoruz işte tatlı tatlı.
adımlarım duraksıyor ve bakıyorum,
daldığım yerden çıkarken farkediyorum ki fazla bakmışım
neyse canım.. bir kaç dikkat dağıtma hileleriyle durumu toparlıyorum;
bir öpücük konduruyorum yanağına, devam ediyoruz yürümeye.
(iyi alıştım yalnız dikkat dağıtmaya)
..

gülmekteyim son zamanlarda bir hayli:)

''evet işte bu!''
gerçek anlamıyla nefes alıyorum,
ellerim hiç olmadığı kadar sıcak,
nabız dengesiz, doğal.
bir de vücudumdaki adrenalin seviyesine bağlı olarak,
ara ara asfalt ayağımın altından kayıyor.
çaktırmadan yadırgıyorum bu durumu ama şikayetçi değilim.
..
farketmek birini,
gerçek olduğunu hissetmek.
O' na anlamlar yüklemek.
zamanlar paylaşmak başbaşa.
hiç olmadığım kadar güzel.

ben aşığım.

Ocak 13, 2009

kutu


beyin yanıltır insanı;
öyle ki aklınızın size oynadığı, bir dizi oyundan başka bir şey değildir olan biten.

yarattıklarınız hayallerinizle sınırlıysa;

her oturduğunuz bar sandalyesi, geçtiğiniz sokak, her beklediğiniz kaldırım
henüz kimselerin oturmadığı, geçmediği, basmadığı noktalar kümesiyle doludur.

sonra bir ''aralık'' vakti,
ayaklarınız sizi bilmediğiniz yerlere sürüklerse
Elleriniz aralıklara girmeye ürker.
tüm temaşa etrafınızı süsler
işte ne yapacağınızı kestiremediğiniz
o vakit;

''eşdeğeriyle yan yana yürürken
cehennem sokağında birey olmak..''
..
''bir'' iken birey, bireyken üvey,
sonra uyumakla ayılmak arası bir sabah.
gözümü açmamla birlikte
mudil olan her olguya neşrediyor yüzün
bir yerlerde, tüm kötü fikirleri beyaza boyamak gibisin.
yer yok şakaklarımda karmaşaya.

..
giysiler, sadece kusur örtmez.
dilin söyle(ye)mediğini, kapatmak ister ama çoklukla beceremez.
ten, insanı örtendir
ve giysiler
çokluk dikkat dağıtırlar,
sonra bir gece yarısı gerçeği sabotajdan hesaplaşmalar boyu açığa alınırlar.

ve..


''ve en inceldikten sonra

ilkel sözcüklerle konuşmak seninle.''

..

varılacak yerlere giden yollarda,
zaman, gökyüzüne baktıkça neşreder kol saatime.
nevadır yıldız, sesi soluğu kalmayan oda camları için.
cam;

''saat beş nalburları pencerelerden
madeni paralar gösteriyorlar
yalnızlığı soruyorlar,
yalnızlık, bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.''

beyin, avutur insanı.

Ocak 11, 2009

his

bazen bir şarkının size hiç bir şey hissettirmeyişi güzeldir.
çünkü yaşadıkça bir şeyler sürekli hissedilir.
sonra bunu farketmenizle beraber tekrar hissetmeye başlarsınız.
ve fakat o kısa süreli hissizlik..
tadı damaktadır.
..
sonra bazen bir şarkı çalar
uzun zamandır hissetmediklerinizi hissettirir.
..

uçları kırık, saçları gibi..

Ocak 05, 2009

satırbaşı

yürütüyorum,
istemdışı.
yollar çöl sanki: kumul dolu alabildiğine.
..
yarım ve ulu orta bir hayatta buluşuyoruz sonra.
o vakit unutmak istiyorum vahaları.
..
anımsıyorum,
göğün ortasında işte tılsım..
soluma bakıyorum.
kısa mesafeleri ölçemiyorum ben.
..

''iki kalp arasında en kısa yol:
birbirine uzanmış ve zaman zaman
ancak parmak uçlarıyla değebilen
iki kol''
diyor C. Süreya..


anımsıyorum,
soluma bakıyorum ama
uzun mesafeleri ölçemiyorum ben.