Aralık 13, 2008

before the years become lies

gidip, geliyorum..

yollar boyu tansiyon düşmüyor,
bezgin muavinleri babamın beylik silahıyla vuruyorum .

terkedilmiş istasyonları merak ediyor, gördüğüm her köyevinde uyku düşlüyorum ben.

17 yaşımın toyluğunda yürüyor, Boğaz' a atlasam suyun dizime geleceğine inanıyorum .
caddelere karışıp, duvarlar ezberliyor, uzaklık kavramında anlamlar biriktiriyorum.

yorgunluğum, anlattıkça azalıyor,
uykum geliyor.

ve işte kaçıp kurtulduğumu sandığım bi mecra omzun..
öyle ki büyüklüğü sırtımı ısıtıyor.
bitmesini hiç istemediğim muhabbetlerde buluyorum zamanı.
gülüyorsun, göz bebeklerim büyüyor.
dikkatim çabuk dağılıyor, toparlıyorsun..
..
düşündükçe dalıyorum,
içimdeki kararsızlığı darma duman ediyorsun.
tüm oyunbozanlığımla ben cennetten bile kovuluyorum işte..
sarıldığım hayalleri bile geçtiğim yollarda bırakıyorum.
dönmüyorum, bakmıyorum da. dağılıyorum.
sonrası boşluk.
..
gözgöze geliyoruz.
konuşmuyor,
ale'nen aldanıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tefsir