Nisan 05, 2009

aynı kara..



şimdi herkesin sonsuzdan geriye saydığı bir yerde
tek olduğunu iddia eden adamlar geçiyor yanımdan.

bilmiyorlar..

-kısa bir süre öncesinde-

tüm illegal yollarıyla bir şehir yıkılıyor arkamda.
önüm deniz, önüm falez, önüm yar.

kokusu geliyor burnuma dokunduğum herşeyin.
sonra sular çok çabuk akıyor..
ve çabuk silinmekte sureti hissiyat dediğinin, sakil.

-sonrasında-
önüm, arkam, solum, solum?
yanaklarım yanıyor ve geri bakamıyorum.

herhangi bir film castında akıyor yüzün,
henüz biterken salonu terk ediyorum.
çabuk siliyorum artık.

sarılmayı bıraktığım yalanlar bir yitik arazi.
para etmiyor günlerinin hiçbiri.

sorgu sual yok.
dikkat ettin mi?

sonraları bir perşembe, öğle sonrası
şehir sessiz,
akşam geliyor, sakin..

ve
henüz minibüs durağında ellerimin yaşlandığını farkederken ben..
vücudum yeknesak çalışır,
gözlerim aynı..
saçlarım hala uzun ama.

bir perşembe
senin yalnız uyandığın bi sabahın öğleden sonrasında
karşılaşırız umulmadık..

göreceğim son perşembe
bir' i geçer yanımdan.


sonra,
biri kaybolur.

biri düşer.
biri unutulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tefsir