Eylül 07, 2010

To build a home.

içimden "ahanda burayı benim için yazmış" diye geçirdiğim. Perec okumanın geçmiş zaman yaralarına, topikal merhem etkisi. Can çektiren yaşamlar ve içten içe özenilen kahramanlar. Daha sonra kitabı eleştireceğimdir ve fekat şurayı alıntılamadan geçemedim.



"Postadan gelen zarfları açacaklar, gazetelere göz gezdireceklerdi. İlk sigaralarını yakacaklardı. Dışarı çıkacaklardı. İşleri, sabah yalnızca bir kaç saatlerini alacaktı. Öğle yemeğini yemek üzere buluşacaklardı; havalarına göre ızgara ya da sandviç yiyecekler, bir sokak kahvesinde kahve içecekler, sonra da yürüyerek ağır ağır eve döneceklerdi.
Daireleri pek seyrek düzenli olacaktı. Ama düzensizliğinin bile çok büyük çekiciliği bulunacaktı. Bunu dert etmeyeceklerdi; yaşayacaklardı orada. Çevrenin konforu onlara kazanılmış bir olgu, temel veri, doğalarının bir hali gibi gelecekti. Dikkatleri, ilgileri başka yerde, açtıkları kitapta, yazacakları metinde, dinleyecekleri plakta, her gün yeniden başlayan karşılıklı konuşmalarında olacaktı. Sinirlenmeden, acele etmeden, suratlarını buruşturmadan uzun zaman çalışacaklardı. Ardından da akşam yemeğini yiyecekler ya da akşam yemeği için dışarı çıkacaklardı; arkadaşlarıyla bir araya gelecekler, birlikte gezeceklerdi.
Zaman zaman, kitaplarla dolu bu duvarların, tümüyle eve uydurulmuş, öyle ki sonunda kendi kullanımları için yaratıldıklarına inandıkları bu eşyaların, bu güzel, yalın, tatlı, ışık saçan nesnelerin arasında tüm bir yaşam uyum içinde geçirebilirmiş gibi gelecekti onlara. Yine de buraya zincirle bağlı gibi hissetmeyecekleri kendilerini; bazı günler serüvene gidecekleri. Hiçbir tasarı olanaksız gelmeyecekti onlara. Ne hınç, ne acı, ne de çekememezlik duyacaklardı. Çünkü olanakları ve arzuları her zaman, her noktada uyuşacaktı. Bu dengeye mutluluk adını verecekler ve özgürlükleriyle, sağduyularıyla, kültürleriyle, ortak yaşamlarının her anında onu keşfetmesini, korumasını bileceklerdi."
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tefsir