Mart 08, 2008

denize döktük


büyük bir salonun en köhne köşesi, bir başka yolsuzluk konulu haber, ellerime kimyasal boyalar.
ayrıntısına takılıp kaldığım gereksiz haberler.

benzin istasyonu tuvaletleri..
kendi halinde bir woswosun gökova semalarını avuçlarımıza bahşetmesi. ve bunu yaparken de amortisörlerini sakar geçidine feda etmesi..en güzeli böyle kötü anların bir dostun da dediği gibi daha bi kaynaştırması kişileri, ilişkileri..
gecenin bir yarısı Gökova' yı naralarla inletmek. ölümler savurmak havaya ve bir faşistin tüm kendini bilmez tümcelerini meşru sayıp denize zahmet bize eziyet.. koşar adım uzaklaştığımız yerler bize yabancı.
tahammül sınırlarının gitgide zorlanması. beraber yaşadığımız her olayın sakinlik kavramlarımızı genişletmesi, artık işi onursuzluğa vurup, kahkahalarla gülmemiz, gülüşmelerimiz..sonunda iç çekerek susuk kalışımız. ve fakat sustukça kucağımıza yayılan safralardan bu kadar mı tiksindik?
daha ne kadar dayanabilirsin?
ben sırtına duvar kesilmeden ne kadar ağlayabilirsin?

sildiğimiz anlar kadar sabit düşünce: kafamızda ölümler. kimseye yakıştıramadığımız ölümler.
kolkola çıktığımız yollar ve düşüncesi bile kötü..
iyisi mi yaz gelsin..

2 yorum:

  1. de gidi yaşananlar yaşlananlar.. güzeldi özeldi.. önemliydi(=

    YanıtlaSil
  2. Kafamızda dünyanın en kirli fikri.

    YanıtlaSil

tefsir