Ağustos 23, 2008

sevgiliye..


zamanın gençliğimize engel teşkil etmediği yerdeyiz ya..
tek gayemiz mutlu uyumak artık. hırsı olmayan insanların sadece gönül tokluğuna çalıştığı,
ağaç evlerde akşam olunca güneşe nazır deniz, uykuya dalınan yerdeyiz sevgilim.
dalgaya karşı yüzerek mutlu, deniz minaresinden tokalarımı dizerken sen..

sıradan günleri huzurlu geçirip, mutlu sonlandırıyoruz.
beklentilerimiz aşmıyor yaşantılarımızı. henüz yaşlanmadık ama yaşadık en büyüklerini tüm o heveslerin ve içimizde ukteler yok artık. çok elzem değil şehirler, yollar kumdan artık ve asfalt sıcağına uzak, rüzgarın kapıları değil ağaçlara çarptığı yerde delice dönen rüzgar güllerine dalıyoruz..

uzağındayız en sevdiklerimizin, özlemekteyiz de muntazaman. ama uzak ve mutluyuz bak. günlüklerimiz kime ulaşacağını bilmeden şarap şişelerine yarenlik yapıp da açılıyor denize her akşam.
lodos çıkıyor..
lodos çıkıyor.. ve tüm güzelliğiyle bir doğa şamatası döndürüyor başımızı..uçuşuyor saçlarımız kaçarken yağmurundan..derken deniz sesleniyor..
gözgöze gelip kulak veriyoruz çağrıya.. tüm deniz sakinleri memnun, su sıcak dahası güneşin henüz battığı saatte gökyüzü pembe, mavi..

işte o gün tüm dileklerim sana adandı küçük sevgilim.
ama artık çok mavi günlerde griye karışıyor zihnim..
bil isterim artık kimselerin bilmediği yerde yaşıyorum..
zayıf suratlı hırsızlar geçiyor caddeden..
kimseler uyumuyor güvensizlikten ve en çok sokak lambaları konuşuyor arsızca..
aralık sonu gibi bir zaman dilimini bencil iklimlerle paylaşıyor sadece kuru ayazı soluyor, ciğerlerime bir miktar karbonmonoksit salık veriyorum sabahın 4ünde..

kuru öksürük gevrekliğinde uykunun en güzel yerinden uyanıyorum sana.
farkediyorum, üzülürken..

güzel kare için Serin' e sonsuz teşekkür..