Kasım 23, 2009

İzole bir hayat ihtiyacım var.

Bu gün sirkecide herhangi bir yerde 15 dk kadar oturup denizi izlemek istedim,
tren garının önündeki bahçemsi yeşilliğe baktım,
bank aradı gözlerim. az ilerde bi tane buldum, biraz yanaştım, baktım taksici amcalar parsellemişler. hemen de taksiiii diye bağırarak patlattı gözlerini bi tanesi,
geri bastım. kaldırıma baktım en yüksek ve oturulabilir kısmına 30 lu yaşlarda iyi giyimli adamın biri oturmuş.
neyse dikildim ayakta bi süre,
belim çok ağrıyor, sırtım gergin.
ilerden bi yerden korna sesleri geliyor, adamın biri trafiğin ortasında kalmış, diğer canavarların tahammülü yok. nasıl da çoğalıyor galeyan klaksonları. eller kollar çıkıyor pencerelerden. coşkuya nasıl da varız, mütemadiyen varız, iyi kötü farketmez, herzaman varız.

derken toramanın teki ağır-tok sesi, eş zamanlı şahlanan eliyle:
''az ileri al da geçelim a...koyim!''

orda ben bi süre akılsız kalmış olabilirim.
kafamın tam ortasında duran, mental-hantal kitle, sıra dışı şeyler çağrıştırıyor bana.
oyun mu ne anlamıyorum, şaka değil ama levye var sanki çantamda.

nihayet gözlerim neden oraya indiğimi hatırlatır gibi istemsiz devrildi ve denize baktım.

ben
içinde boğulmayacağım, izole bir hayat istiyorum.
çok mu şey istiyorum?

4 yorum:

  1. Çok yok ki, olacak. Bu iç sıkıntıları güzel eğitiyor insanı.

    YanıtlaSil
  2. içimi bürümcük etek gibi kıvırmasınlar amq.

    YanıtlaSil
  3. Bi tarafım ayrılana kadar bağırmak istiyorum hayat denen şey'e. yalnız hissetmeyi özlemişim..

    YanıtlaSil
  4. yırtma rönesans,
    bakıcaz bi hal çaresine.

    YanıtlaSil

tefsir