Temmuz 02, 2008

uçuştu..


kapıların kapanıp, otobüsün hareket etmesiyle nedeni belirsiz hıçkırıklara boğuluyor kız. göz yaşları boncuk olup yanaklarından süzülüyor, boyun çukuruna yol alıyor maskarası akarken. otobüs şaşkın, kız yere yığılıyor. arkadaşının onu teselli için koluna girmek istemesine rağmen basamağa oturuyor. durak gözden kaybolana dek oturduğu basamağın hizasından cama yanağını yapıştırarak bakıyor kız. gözleri hala dolu dolu ve içmesi için uzatılan suyu elleri titrerken zar zor kavrayarak ayağa kalkıyor. herkesin meraklı gözlerle ona baktığı sırada özür dileyerek açılan kapıdan iniyor. rüzgar saçlarını gerisin geriye tararken, gözyaşlarını bir cinayetin tek kanıtıymışcasına hızla kurutuyo. ama hala bir miktar tuz dudak kenarlarında mevcut. kol çantasını düzeltirken bir yandan elleriyle eteğini topluyor ve sonunda sert rüzgardan kurtarıp apartman girişine güç bela atıyor kendini. giriş serin ve flu, posta kutuları boş. eliyle duvarlara dokunarak otomatiği buluyor. giriş kattaki kiracı kapıyı açıp suratsız bir şekilde çöpü çıkarırken, kız basamakları hızlıca çıkmaya başlıyor. daire kapısına gelince bi müddet bacağıyla desteklediği çantasında anahtarlarını arıyor.
- hadi hadii!
kapı açılırken daha içerden köpeğin nefes sesleri geliyor. kız biraz daha sakinleşmiş gibi. eliyle köpeğin başını okşarken suyunun bittiğini farkedip mama kabına bir miktar su koyuyor. çantayı yere bırakıp uzun holde ilerliyor ve odasına girip eliyle boynunu ovarken aynaya bakarak göz altlarını siliyor.
üzerine geçirdiği çiçekli geceliği düzeltirken şekersiz kahve yapmak için ketıla su koyuyor. mutfak camından bahçedeki mimoza ağacının dallarına dokunuyor, gözleri tekrar doluyor. salondaki koltuğa atıyor kendini. uzunca bir süre tavana bakıyor. bir şarkı mırıldanıyor içinden.

''Sunday is gloomy,
My hours are slumberless''..

dünden koltukta kalan pikesini düzelterek üzerine çekiyor. şimdi nispeten daha huzurlu. gözlerindeki buğu biraz daha dağılmış. eline sehpadan bir kitap alıyor. kitabın üzerinde bir şair ve şiirleri yazmakta. eliyle saçını düzeltirken kısık sesle okuyor:

'' akşamları mumlar yakardın hani..
yorgun şeritler çizerdik şehrin girişine.
otobüsler geçerdi rüzgarla yarışıp,
otoban seslerine karışır, dinlemeye dalardık.''

rüzgar daha da sertleşirken sesi titreyerek azalıyor kızın. akşam odanın tüm gölgelerine yerleşmek için dakikaları sayıyor.
kız ellerini yastık altına doğru sokarken kitap yere düşüyor. sayfa 54:

''ada martıları uçuşuyor, naralar atarak''..

(foto için Akın' a teşekkür..)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

tefsir